3 Nisan 2012 Salı

_________GALATA __________

  Galata ;İstanbul'un Beyoğlu ilçesinin tarihi açıdan zengin bir semtidir.Genel olarak Beyoğlu'nun alt tarafı yani Azapkapı,Tophane ve Galata Kulesi'nin arasında kalan bölge olarak tarif edilebilir.Galata ;uzun yıllar boyunca rıhtımıyla ülkenin dışa açılan kapısı olmuştur.

   Semtin en önemli eserlerinden biri Galata Kulesi'dir.Galata Kulesi 528 yılında inşa edilmiştir.Bizans imparatoru Anastasius tarafından fener kulesi olarak yaptırılmıştır.1204 yılındaki 4. haçlı seferlerinde büyük tahriplere uğrayan kule daha sonra 1348 yılında İsa Kulesi adıyla Cenevizliler tarafından yapılmıştır.O dönemde kentin en büyük binası olmuştur.17.yüzyılın ilk yarısında IV.Murat döneminde HEZARFEN AHMET ÇELEBİ tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını sırtına takarak 1638 yılında Galata Kulesinden Üsküdar Doğancılara uçmuştur.Bu uçuş Osmanlı'da ve Avrupa'da büyük ilgi görmüştür.
   
     1717'den itibaren KULE;yangın gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır.O dönemler sürekli çıkan büyük yangınlar Kuleye büyük hasarlar vermiştir.1967 de onarımı bitirilen yeniden restore edilen Kulenin bugünkü görünümü elde edilmiştir.Günümüzde; kulenin en üst katında muhteşem İstanbul manzarasına sahip çok şık bir restorant bulnmaktadır.Fasıl eşliğinde Osmanlı mutfağından yemekler yerken İstanbul'u kanatlarınız altına alıyorsunuz.Dilerseniz yemek yemeyip seyir terasından İstanbul'u seyreylemeniz de mümkün...

    Kulenin ve semtin tarihini kısaca öğrendik.Şimdi sizi o sokaklarda gezdirmek istiyorum:)Kimbilir kimler yaşadı,ne aşklar ne hikayeler yaşandı oralarda?Üstüne ne romanlar,ne şiirler yazıldı?Bugün kule çevresini mesken tutan edebiyatçılar,fotoğrafçılar,ressamlar semtin tarihi ve kültürel yapısıyla da sanatlarını besliyorlar.Kule dibinde gezinirken birsürü deklanşör sesi duyarsınız.Deklanşöre dokunan parmaklar ya amatördür ya profesyonel...Bunlardan bir tanesi de benim :)yüzlerce fotoğraf çekmişimdir Galata Kulesini anlatan:)Gece başka güzel ....Gündüz başka güzel...Yüzlerce insanda benim gibi her açıdan çekmek istiyor Galata Kulesi'ni...Dünyanın başka başka ülkelerinden gelmiş yabancı turistler, İstanbul dışından gelmiş canım ülkemin insanları,bizim gibi İstanbul'da yaşayan gezmeye doymayan bir grupta var tabi :)

   Ben Galata Kulesine giderken Beyoğlu Tünelden Karaköye doğru inen yolu kullanırım genelde.O sokağın havasını severim.Müzik aletleri,eski plaklar,büyülü notalar kalabalığın gürültüsü arasında öyle güzel okşar ki kulağınızı ; kendinizi tarihe ya da sanata bırakıverirsiniz...Müziğe ilginiz varsa ,bir müzik aleti satın alacaksanız eğer bence buradaki müzik mağazalarını ziyaret etmelisiniz.Fiyatlar her keseye uygun ve pazarlığa açık:)Benimde bir kemanın var ; şu anda hayatta olmayan bir arkadaşım tarafından ,o mağazalardan birinden alınıp yıllar önce bana hediye edilmişti...Her ne kadar çalmayı öğrenememiş olsam da ;evimin en güzel köşesinde tüm maneviyatıyla benimle...!
   Neyse biz Galataya geri dönelim:)Tahmin edersiniz ki burada da cafe,restorant,otel bulma konusunda sıkıntı yaşamazsınız...Her birinin kendine has bir karakteri vardır üstelik.Tarihi bir doku içinde vakit geçirmek isteyenlerin uğrak yeri tercih sebebidir bu cafeler...Koca bir gününüzü sadece Galata Semtinde ,Galata Kulesinde geçirebilirsiniz.Kendinize bir fırsat yaratın ve bu tarih kokan semti sizde gezebilme imkanını kendinize sunun...
   Közde ağır ateşte pişmiş bol köpüklü bir türk kahvesi içmeyi de unutmayın :)


   Benim objektifime takılanlar :)




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder