14 Ağustos 2014 Perşembe

ZAMAN...


Bana zamandan söz ediyorlar
Gelip size zamandan söz ederler...
Yaraları nasıl sardığından ,ya da herşeye nasıl iyi geldiğinden...
Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.
Hepsini bilirsiniz zaten,bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi...
Dahası onlarda bilirler.Ama yine de güç verir bazı sözler,sözcükler,
Öyle düşünürler....
         
            Bittiğine kendini inandırmak ,ayrılığın gerçeğine katlanmak ,sırtınızdaki hançeri çıkartmak,yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak kolay değildir elbet...Kolay değildir bunlarla başetmek , uğruna içinizi öldürmek ... Zaman alır...

                     Zaman
                     Alır sizden bunların yükünü...
                     O boşluk dolar elbet , yaralar kabuk bağlar ,sızılar diner ,acılar dibe çöker...
                     Hayatta sevinilecek şeyler yeniden farkedilir.
                     Bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir...
                     O boşluk doldu sanırsınız
                    Oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir....


  Gün gelir bir gün
  Başka bir mevsim , başka bir takvim , başka bir ilişkide o eski ağrı
  Ansızın geri teper...
  Dilerim geri teper.
  Yoksa gerçekten
   BİTMİŞSİNİZDİR....

      Zamanla yerleşir yaşadıkların,yeniden konumlanır,çoğalır anlamları,önemi kavranır...
Bir zamanlar anlamadan yaşadığın şey , çok sonra değerini kazanır.
Yokluğu derin ve sürekli bir sızı halini alır.
Oysa yapacak hiçbirşey kalmamıştır artık
Mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan
Herşeye iyi gelen zaman sizi KANATIR...

                     MURATHAN MUNGAN

        YAZ GEÇER - YALNIZ BİR OPERA'dan...


13 Ağustos 2014 Çarşamba

FARKINDA OLMADAN NE ÇOK ŞEYE ADAPTE OLUYORUZ

    Ömrümüz hep birşeylere adapte olmaya çalışmakla geçiyor aslında...bu bizim yaratılışımızda var;belki de yaşamımızı sürdürebilmemiz için çok da gerekli bir şey... Bukalemun misali...koşullar , renkler ,iklimler her ne ise kendimizi ona göre güncelliyoruz...

     Hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerdir...Başımıza gelenlerle yaşamayı öğreniyoruz.sanırım buna adapte olmak diyebiliriz...Şehir değiştiriyoruz ,ev değiştiriyoruz ,iş değiştiriyoruz , alışık olduğumuz yüzler ortamlar değişiyor adapte oluyoruz...orda o insanlarla o şehirde o evde yaşamayı kabu
lleniyoruz...Mevki-makam değiştiriyoruz; kimimiz yükselirken kimimiz  işini kaybedebiliyor...Hayat bizi buna da alıştırıyor...

   Kayıplar yaşıyoruz; en sevdiklerimizden ailemizden yitirdiklerimiz oluyor...onun varlığında yokluğunu düşünmek bile seni çileden çıkartıken,onsuz yapamam nasıl yaşarım derken, birgün o gerçeği yaşadığında ;aslında canın yana yana nasıl hayata devam ettiğini görüyorsun...tam herşey alt-üst oldu derken hayat bununla yaşamayıda öğretiyor sana.farkında olmadan buna da adapte oluyoruz...

  Kimi zaman çoğalıyoruz.hayatımıza bir bebek dahil oluveriyor tüm savunmasızlığıyla...Biz de bir o kadar tecrübesiziz aslında...Kaygıların ,korkuların dibine vururken;nasıl başaracağım ona iyi bir ebeveyn olabilecekmiyim derken bir de bakmışız 5.çocuğunu büyüten bir ebeveynin tecrübesiyle hayat bizim bu konuyla ilgili güncellemelerimizi yapmış , anne baba olmaya çoktan adapte olmuşuzdur...

  Belki yüzlerce binlerce şeye adapte oluyoruz farkında olmadan..Karanlık bir odaya girdiğimizde bile önce hiç birşeyi göremeyiz. Sonra karanlığa adapte oluruz,o zifiri karanlıkta bile görmeye başlarız..karanlıklara adapte olurken bir yerde aydınlığın olduğunu,yeniden o karanlıktan çıkabileceğimizi de unutmayalım...Diliyorum ki hayat hep güzel yönlerine adapte etmek zorunda bıraksın bizi ...