20 Mayıs 2012 Pazar

DERİN BİR AŞKA YOLCULUK MASUMİYET MÜZESİ

 

 Masumiyet Müzesi;Orhan Pamuk'un 2008 yılında yayınladığı romanının adıdır.Daha romanını yazmaya başladığı günlerde bu müzeyi hayata geçirmeyi planlıyordu.Uzun çalışmaları sonucunda titizlikle hazırladığı müzeyi 28 Nisan 2012 de tüm görselliğiyle sanatseverlere sundu.
    Biz de müzeyi bu cumartesi gezme fırsatını yarattık kendimize.Taksim civarlarına arabamızı park ettikten sonra Galatasaray Lisesinden aşağıya inen sokağı takip ettik.İstikamet Çukurcuma....Galatasaray'dan Çukurcuma'ya 5 dakikalık yürüme mesafesinden sonra müzeye ulaştık.
  














    Dalgıç Çıkmazında kırmızıya boyanmış, tarihe tanıklık etmiş eski bir İstanbul evi ; yaşanmışlıklarını bize sunmak için köşe başında tüm misafirperverliğiyle bekliyordu bizi..Biletlerimizi satın aldığımızda artık içeri girme vakti gelmişti.


     Giriş katında küçük ekranların olduğu bir bölüm vardı.Ekranlarda farklı zamanlarda sigara içen narin bir bayan eli canlandırılmıştı.Bu narin el tabi ki romana konu olan o büyük aşkın baş kahramanlarından Füsun'a aitti. Ve hemen yanında diğer kahramanımız Kemal'in Füsun'a ait ,sakladığı 4213 adet sigara izmariti sergileniyordu.Tarihleri ve hangi nedenle içildikleri de Orhan Pamuk'un el yazısıyla tek tek not edilmişti.Tüyler ürperticiydi.4213 adet sigara izmariti!!!Füsun'un içtiği sigaraların izmaritlerini bile saklayacak kadar büyük bir aşk...İnsana'' VAY BE '' dedirtiyor.






      Müzenin bütün katları ,bütün bölümleri Kemal'i ve Füsun'u anlatıyordu.Kemal Füsun'un elinin değdiği,teninin değdiği,onunla yaşadığı herşeyi saklamış, bir müze olacak kadar anı biriktirmişti.Birlikte gittikleri yerlerden de anılar biriktirmişti gizli gizli.Füsun'un elinin değdiği kaşıklar,dudaklarının değdiği gazoz şişeleri,saçına taktığı tokalar,kol saatleri,ayakkabılar,mayolar,birlikte yemek yedikleri restorantların adisyonları,çocukluğuna ait oyuncaklar,kahve fincanları,rakı kadehleri ve daha neler neler...Füsun'un o dönem eşyalarının anlam veremediği bir şekilde yok olması;Kemal'in aşkının masumiyet müzesine dönüşmüştü.
      Müzenin en üst katı,çatı bölümü Kemal'in son günlerini geçirdiği,aşkını Orhan Pamuk'a anlattığı yer olarak dizayn edilmişti.2000 ve 2007 yılları arasında Kemal ;şuanda müze olan bu evde yaşamıştı.Daha öncesinde ise Füsun ve ailesinin yaşadığı bu evde...Kemal yatağında aşkını anlatırken Orhan Pamuk onu demir bir sandalyede dinlemişti hep.Ve Kemal ,Orhan Pamuk'a romanını en son şu cümleyle bitirmesini istemişti:''HERKES BİLSİN ÇOK MUTLU BİR HAYAT YAŞADIM''

















 Müze tabi ki bu kadar sınırlı değil ama ben ancak bu kadarını yazıya dökebildim...Eğer bir fırsat bulursanız ve gezerseniz gerçek,yaşanmış,büyük bir aşka tanıklık edeceksiniz...Belki de benim gibi gözyaşlarınıza engel olamayacaksınız:(Kiminiz Füsun olmak,çok sevilmek isteyeceksiniz;kiminiz Kemal olmak çok sevmek isteyeceksiniz....
  BU KADAR ÇOK SEVİP,BU KADAR ÇOK SEVİLMENİZ DİLEĞİYLE....